12 Ağustos 2012 Pazar

HAFTANIN FİLMLERİ 11 AĞUSTOS 2012


1-AŞKIN RENKLERİ(La Délicatesse)
2-ÇAPRAZ ATEŞ(Haywire)
3-GEÇ YETİŞKİN(Young Adult) 
4-HAYALET SÜRÜCÜ 2(Ghost Rider)
5-KATİL KİM(Detention)
6-MEZARINA TÜKÜRECEĞİM(I Spit on Your Grave)
7-SON VURGUN(Contraband)
8-TİTANLARIN ÖFKESİ(Wrath Of The Titans)
9-SEVİMLİ KEDİ(Top Cat The) 
Nathalie çok sevdiği kocasını talihsiz bir kaza sonucu kaybeder ve çok uzun süre hayatına karşı cinsten kimseyi almaz, kendisini işine kariyerine verir. Kimseyi sevebileceğine, onun yerine koyabileceğine inanmaz. Fakat bir gün tesadüfen tanıştığı Markus'tan etkilenir. Üstelik Nathalie halen genç ve güzelken, Markus 40'lı yaşlarında göbekli ve kel bir adamdır. Ama sempatik, eğlenceli ve samimi hali Nathalie'yi kendisine çeker. Çevresi Markus gibi sıradan bir adamla birlikte olmasını şaşkınlıkla karşılasa da 3 yıl sonra ilk kez yüreğinde sıcak duygular canlanacaktır. Fransız yazar ve senarist David Foenkinos'un aynı adlı kendi romanından senaryolaştırıp, sinemacı erkek kardeşi Stéphane Foenkinos ile beraber çektiği filmin başrollerinde Audrey Tautou, François Damiens ve Bruno Todeschini yer alıyor.
Mallory Kane (Gina Carano), güzel, genç ve işinin ehl-i özel bir dedektiftir. Koruyucusu Kenneth (Ewan McGregor) hükümetin onaylamadığı ve 'derin devletin' tepesindekilerin bilmemezlikten geldikleri tehlikeli bir göreve Mallory'i yollar. Fakat İspanya'daki başka bir operasyon başarısızlığa uğradığında Kenneth, Mallory'i Dublin'e başka görev için yollar. Mallory burada başka bir gizli dedektif Paul (Michael Fassbender) ile ortak çalışacaktır. Fakat bu yeni görevde bir gariplik olduğunu sezen Mallory oyuna getirildiğini anlar ve asıl macera bundan sonra başlar! Artık uluslararası bir seviyeye çıkan insan avından canlı çıkmak için bütün yeteneklerini ve kurnazlığını kullanacaktır. Yegane amacı ülkesi Amerika'ya geri dönüp ailesini korumak ve kendisine bu ihanet komplosunu düzenleyenlerden intikam almaktır. Traffic filmi ile 2000 yılında En İyi Yönetmen Oscar'ını alan Steven Soderbergh, gişede dört köşe olduğu Oceans serisi ile oldukça gündemde kalmıştı. Yönetmenin son filmi olan Haywire hem Soderberg'in performansı açısından hem de yakın zamanda kanserle savaşan başrol oyuncusu Micheal Douglas'ın oyunculuk performansı açısından merakla bekleniyor. Filmin senaryosu ise The Score'dan beri sinemada görünmeyen Lem Dobbs'a ait...
Roman yazarı Mavis Gary, boşandıktan kısa bir süre sonra, doğup büyüdüğü Minnesota'daki küçük kasabasına geri taşınır. Geçmişte kalan eski sevgilisini tekrar görmeyi uman Mavis onun artık evli ve çocuklu bir erkek olduğunu görecektir... Oscarlı Juno'da imzası olan ikili, Jason Reitman'ın yönetmenliğini ve Diablo Cody'nin senaristliğini üstlendiği filmin başrollerini ise güzel yıldız Charlize Theron ve Patrick Wilson paylaşıyor...
Nicolas Cage'in tekrar Johnny Blaze/Hayalet Sürücü rolünde beyazperdede seyredeceğimiz devam filminde Blaze bu sefer Doğu Avrupa'da, kendisini insan formuna sokmaya çalışan şeytan ile mücadele ediyor. Çekimleri ülkemizde Kapadokya ve Pamukkale'nin yanı sıra Romanya'nın Transilvanya bölgesi, Sibiu, Bükreş ve Gorj kentlerinde gerçekleştirilen yapımın 75 milyon dolara mal olduğu tahmin ediliyor. Columbia Pictures yapımcılığında kotarılan filmin yönetmenliğini ise daha önce Crank ve Gamer filmlerinde de beraber çalışmış olan Mark Neveldine ve Brian Taylor birlikte üstleniyor.
Cinderhella isimli katil yüksek okulda öğrencileri tek tek öldürmektedir. Korkunun komedi ile harmanlandığı ilginç bir gençlik filmi.
Eski bir suçlu olan Chris Farraday (Wahlberg) uzun zamandır belaya bulaşmadan, kendisine yeni bir hayat kurmuş, evlenmiş ve çocuk sahibi olmuştur. Fakat güzel karısının erkek kardeşi Andy (Caleb Landry Jones), bir uyuşturucu çetesinin işlerini eline yüzüne bulaştırınca Chris, Andy’nin hayatını kurtarmak ve borcunu ödemek için yeniden kaçakçılık planlarına dahil olur. Eski kaçakçılık ününü kullanarak, eski arkadaşlarına ve sağlam bir ekibe ulaşan Chris, zekice bir planla sahte bankonotlarla milyonlarca dolara ulaşmayı hedefler. Fakat planın polislere ve uyuşturucu baronlarına rağmen başarıyla tamamlanmasına saatler kala ailesi de tehdit altındadır... Yönetmenliğini Baltasar Kormakur'un üstlendiği filmin senaryosu ise Aaron Guzikowski, Arnaldur Indridason ve Oskar Jonasson'ın elinden çıkma. Gerilim dolu macera filminin başrolünde ise en son Dövüşçü filminde seyrettiğimiz Mark Wahlberg yer alıyor...
Zeus yarı insan yarı tanrı oğlu Perseus, canavar Kraken'i destansı bir şekilde alt ettikten 10 yıl sonra daha sakin bir hayat sürdürmek ve 10 yaşındaki oğlu Helius'a bakmak için bir balıkçı kasabasına yerleşir. Fakat bu arada Tanrılar ve Titanlar arasındaki güç yarışı gittikçe kızışmaktadır. Tanrılar Zeus, Hades ve Poseidon, vahşi ve zalim Titan babaları Kronos'u yıllar önce Tartarus'un bekçiliğini yaptığı yer altına göndermişlerdi. Fakat şimdi Tanrılar Zeus'a karşı Kronos ile birleşerek onun yenilmez ve sonsuz güçlerine meydan okumaya hazırlanıyorlar... Perseus şimdi kendi oğlu Ares ve kardeşi yeraltı Tanrısı Hades'in kurduğu oyunla tuzağa düşen Zeus'u kurtarmak için yeniden sahnede... Türkiye'de 30 Mart 2012'de gösterime girecek filmin yönetmenliğini Jonathan Liebesman yapıyor.
Top Cat ve çetesi karşılarında dişli yeni bir polis memurunu bulurlar. Zira polis merkezi, memur Dibble'nin çeteyle adamakıllı savaşamadığına kanaat getirmiş ve yanına dişli bir polis daha atamıştır. Strickland adındaki yeni polis şefi Dibble ile çeteye kök söktürmekte kararlıdır. Fakat Top Cat ve çetesi evlerini korumak için ellerinden gelen her şeyi yapacaklardır. Alberto Mar'ın yönetmenliğini üstlendiği animasyon filmin senaryosu ise Kevin Seccia ve Timothy McKeon'a ait. Meksika, Arjantin ve İngiltere ortak yapımı olan filmin müzikleri ise Leoncio Lara'ya ait.
Jennifer Hills, inzivaya çekilerek roman yazmaya ağırlık veren genç bir kadındır. Fakat yerleştiği küçük evde Jennifer'ın yalnız hali çevre yaşayan adamların ilgisini çeker. Bir gece genç kadını korkutmak için yaşadığı yeri basarlar ama işler beklenmedik biçimde çığrından çıkar. Jennifer'a önce işkence eder ardından da tüm gece boyunca tecavüz ederler. Fakat Jennifer öldürülmeden ellerinden kurtulmayı başarıp, kendini yakınlardaki nehre bırakır. Adamlar öldüğüne kanaat getirip cesedi aramaktan da vazgeçerler. Ama genç kadın büyük ve yıkıcı bir intikam için geri dönecektir... Meir Zarchi imzalı, 1978 yapımı kült Day of the Woman filminin yeniden çevrimi olan filmin yönetmenliğini bu sefer Steven R. Monroe üstlenirken, senaryo ise Stuart Morse'a ait.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder